Meçhûl Kız Meçhûl Kız Tolunay Han Bir zamân oldu, kalp sevgiye doydu, Bir vakit geçti, meçhûl bir kız doğdu, Oğlan hoşlanır, fakar o kız kimdir?... -Bilinmez- Çağlar çağladı, aşk kalbe dağlandı, Çağrı dirildi, kız gönle sığmadı, Oğlan seviyor, ancak kız da sever mi?... -Bilinmez- Sönüyor günler, düşünde bir güzel, Soluyor güller, âh sevgili tez gel, Oğlan âşıktır, kız farkında mıdır?... -Bilinmez- Tolunay'a derler, var git güzele Tanrı'dan emir: "gönüller birleşe" Oğlan mutludur, kız ondan da mutlu Şimde ikisi de meçhûl...Nerdeler?... -Bilinmez- 5 Sekizinçay 25
Gül ve Bülbül Gül ve Bülbül Tolunay Han Mevsimlerden ilkbahârdı. Güneş olanca kudretiyle her yeri aydınlatıyor ve bembeyâz bulutlar yeryüzüne serinlik veriyordu. Denizin engin mâvîliğine bakan bir çınar ağacı, yaprakları ile bir aşk melodisi çalıyordu. Onun hemen dibinde güzeller güzeli bir gül vardı ki ağacın gölgesinde serinliyor ve cân buluyordu. Güneşin doğrudan temâs’ı ve zâlim poyrazların hiddetinden gülü, yalnızca bu çınar ağacı korumaktaydı. Zamân böylece akıp geçerken, sâatler birbirine koşarken, sesiyle ünlü bir bülbül yolunu şaşmış ve çam, köknar, ardıç, huş ağaçları arasından geçip çınarın gölgesinden sıyrılarak çınarın dallarından birine öylece konmuştu. Bu dalların yapraklarıyla yellenip gölgesinde nefeslenen bülbül aynı zamânda etrâfına bakınıyor ve ânın keyfini çıkarıyordu. Bakındıkça son bestesi olan sedâ-yı bülbül melodisini şakıyor ve etrâfa hoş ezgiler söylüyordu. Bir ân gelmişti ki başını aşağı eğdi. O hoş ezgiler susmuş bülbül ...
Alacakaranlık Solgun bir gül gibi batıyor güneş, Yorgun başı düşmüş, boynu bükülmüş; Yaprakları, o sönük ışınlar, hep Hüzünlü bir gülüşle ondan süzülmüş. Sessiz, sakin bir dünya var çevremde, Uzaklardan bir akşam çanı çalıyor, Uzak ve güzel, sanki gökten inen Ya da tatlı bir düşten gelen bu ses oluyor. Derin bir dikkatle dinliyorum, bu Hayalperest ses iyi geliyor bana. Bilmem ne hissederim, ne hissetmem, Bilir Tanrı, aklım nerde dolanır hâlâ. -Sándor Petőfi; Diósgyőr, (8 Temmuz 1847) * * * Macarca Orijinali: Magyar Eredeti: * * * ALKONY Olyan a nap, mint a hervadt rózsa, Lankadtan bocsátja le fejét; Levelei, a halvány sugárok, Bús mosollyal hullnak róla szét. Néma, csendes a világ körűlem, Távol szól csak egy kis estharang, Távol s szépen, mintha égbül jönne Vagy egy édes álomból e hang. Hallgatom mély figyelemmel. Oh ez Ábrándos hang jólesik nekem. Tudj' isten, mit érzek, mit nem érzek, Tudja iste...
Yeraltı edebiyatının bilinmeyen yiğit şairi keşif olunmayı hak ediyor yolun açık olsun
YanıtlaSilSağ olasın dostum. :)
Sil